SÜMERLER VE YAZININ İCADI
HAZIRLAYAN
UMUT CAN TABAR
SÜMERLER
Sümerler, MÖ 4000 - MÖ 2000 yılları
arasında Güney Irak'ta
(Mezopotamya)
yerleşik olan, medeniyetin beşiği olarak bilinen coğrafi bölge ve medeniyettir.
Milattan önceki yüzyıllarda bölgeye
gelerek, dördüncü bin yıl içinde devlet kurmuşlardır . İlk Sümerler, İran
Körfezi ile Babil arasında Sinear adı verilen bölgeye yerleşmişlerdir.
Elamlılar, Akkadlar ve Kasitlerle komşuydular.
Bölgede bulunan Dicle ve Fırat nehirleri taştığından, etraflarında meydana
gelen bataklıkları kurutmaya başladılar. Nehirlerin kenarlarına set çekerek
taşmanın önüne geçtiler. Setlerden sun’i tepeler meydana gelip, üstüne evler
yaptılar. Kurdukları şehirlerin etrafını surlarla çevirdiler. Site adı verilen
şehir devletleri kurdular

Sümerler on bir şehir devleti kurmuşlardır.
En meşhurları Kiş, Lagaş, Mari, Ur, Uruk’tur. Şehirler tapınakların etrafında kurulan
evlerden oluşuyordu.
Sümer şehir devletlerini rahiplik görevi de
bulunan Patesi adı verilen bir prens yönetiyordu.
Mezopotomya'da taş bulunmadığı
için yapılarda tuğla ve kerpiç kullanılmıştır. Bu sebeple mimari pek
gelişmemiştir.Aynı zamanda binalar uzun süre ayakta kalamamıştır.
Çok tanrılı bir dinsel inanışları
vardır.Öldükten sonra yaşam inancı yoktur. İnanışları dünya ile ilgilidir.Onlar
için mutluluk dünyadadır. Ziggurat adı verilen tapınaklar yapmışlardır. Gökteki
tanrılarıyla baş başa kalmak için,tapınakların üstüne çıkar ve gece gökyüzünü
seyrederlerdi. Bunun sonucu astronomi bilimi gelişmiştir.
YAZININ İCADI
Yazının icadı, bilinen insanlık
tarihinin de başlangıcı olarak kabul edildiğinden ve tarihin kayıt altına
alınarak günümüze ulaşmasını sağladığı için en önemli icat olarak kabul edilir.
Tarihsel süreç içerisinde her milletin kendine özgü bir yazı sistemi
geliştirdiği ve bu durumun da insan yaşamında gelişen ihtiyaçlar nedeniyle
zorunlu hale geldiği bilinmektedir. Yazının ilk olarak kim ya da hangi topluluk
tarafından kullanıldığı kesin olarak bilinmese de, bilinen en alfabeye dayalı
yazı sistemi Sümerlere aittir.
Sümerlerin geliştirdiği yazı sistemi
ilk aşamada taş daha sonraki dönemde toprak tabletler üzerinde kullanılıyor ve
günlük hayatın her alanından farklı bilgilerin kayıt edilmesini sağlıyordu.
M.Ö. 26 yüzyıl gibi oldukça eski bir döneme tarihlendirilen Sümer tabletlerinin
bulunuşu da, bilinen insanlık tarihinin rotasının belirlenmesi açısından hayal
dahi edilemeyecek bir öneme sahiptir. İlk olarak Sümer rahiplerinin
depoladıkları malların kaydını tutmak için geliştirdiği yazı sistemi, kısa süre
içerisinde gelişerek ticaretten eğitime birçok alanda kullanılmıştır.
ESKİ BİR SÜMER TABLETİ
SÜMER
ALFABESİ
Ticaret hayatında alışveriş ve stok tutmada
da yaygın olarak kullanılmaya başlanan Sümer alfabesi, ilerleyen zamanlarda
insan isimlerinde meydana gelen karışıklıkların giderilmesi için hecelere
ayrılmıştır. Kişilerin isimlerinin parçalara yani hecelere bölünerek farklı
hayvanlara benzetilmesiyle gelişen bu sistem, kişinin isminin birkaç hayvan
figürünün bir arada kullanılmasıyla belirtilmesini ve böylece karışıklıkların giderilmesini
sağladı. Bu şekilde Sümer dilinde kullanılan seslerin bire bir karşıtı olan ilk
harfler de şekillenmiş oldu ve Sümer alfabesi gelişerek daha kompleks bir
yapıya büründü.
SÜMER ALFABESİ
Yazının gelişim sürecine Eski Mısır
toplumu da büyük katkı yapmış olsa da, hiyeroglif adı verilen resimlere dayalı
anlatım dilini geliştiremedikleri için alfabe sistemine geçememişlerdir. Mısır
yazım sisteminde farklı kelimeleri anlatabilmek için 3 bininin üzerinde
hiyeroglif olması ve anlatımın daha karmaşık olması, Sümerlerin geliştirdiği
alfabenin de yapısal anlamda farklı bir perspektifte incelenmesine neden
olmaktadır.
Tarihsel süreç içerisinde çivi yazısı da
önemli değişim aşamalarından geçmiştir ve özellikle Persler ve Hititliler
tarafından yoğun bir biçimde kullanılmıştır. Ayrıca yazının tarihi gelişiminde
büyük önemi olan Çinliler de, bilhassa hiyeroglif sistemini ilk olarak
geliştiren toplum olarak görülmektedir. M.Ö. 1700′lerden itibaren başlayan
hiyeroglife dayalı bir yazı sistemi tarihi olan Çinliler, bu süreçten sonra yazı
sistemlerini sürekli olarak geliştirmiş ve günümüzde de hiyeroglife dayalı yazı
sistemlerini de hala kullanmaktadır.
Yazının gelişim sürecine Eski Mısır
toplumu da büyük katkı yapmış olsa da, hiyeroglif adı verilen resimlere dayalı
anlatım dilini geliştiremedikleri için alfabe sistemine geçememişlerdir. Mısır
yazım sisteminde farklı kelimeleri anlatabilmek için 3 bininin üzerinde
hiyeroglif olması ve anlatımın daha karmaşık olması, Sümerlerin geliştirdiği
alfabenin de yapısal anlamda farklı bir perspektifte incelenmesine neden
olmaktadır.
Tarihsel süreç içerisinde çivi
yazısı da önemli değişim aşamalarından geçmiştir ve özellikle Persler ve
Hititliler tarafından yoğun bir biçimde kullanılmıştır. Ayrıca yazının tarihi
gelişiminde büyük önemi olan Çinliler de, bilhassa hiyeroglif sistemini ilk
olarak geliştiren toplum olarak görülmektedir. M.Ö. 1700′lerden itibaren
başlayan hiyeroglife dayalı bir yazı sistemi tarihi olan Çinliler, bu süreçten
sonra yazı sistemlerini sürekli olarak geliştirmiş ve günümüzde de hiyeroglife
dayalı yazı sistemlerini de hala kullanmaktadır.
SÜMER
ÇİVİ YAZISINDAN BİR ÖRNEK TABLET
HAZIRLAYAN
/ UMUT CAN TABAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder