1 Ocak 2014 Çarşamba

KİNETİK SANAT/ ALEXANDER CALDER

KİNETİK SANAT İleri uygarlığın getirdiği, modern sanat akımlarından biri. Kişiden kişiye değişen bir yorum ve algılama kabiliyetine dayanan rengarenk plastik formlar, kareler, yuvarlaklar, ilgi çekici düzenlemelerle yüzeyleri dolduran bir sanat.Kinetik sanat, Victor Vasarely tarafından 1955 yıllarında Paris’te tanıtılmışken, günümüzde bu sanatın merkezi New York gösterilmektedir. Victor Vesarely, dünyada kinetik sanatın babası olarak tanınır. Kinetik sanat soyutlamadan doğan ve yapıtın değişken özelliği ile görünürdeki hareketi üstüne kurulmuş olan çağdaş sanat biçimidir. "Temeli hareket olan" ya da "hareketle ilgili olan" anlamındaki kinetik sözcüğü bilimsel kökenli bir terimdir ve plastik sanatlar alanında 1920'de girmiştir. Kinetik sanat terimi de ilk olarak Gabo ve kardeşi Pevsner tarafından ( Gerçekçi Bildirge, 1920) kullanıldı. Kinetik heykel adı altında Gabo'nun gerçekleştirmiş olduğu hareketli bir çelik çubuktu. Bununla birlikte Kinetik sanat, gerçek anlamda 1950-60 yılları arasında gelişme gösterdi ve gene bu tarihten sonra geniş kitleleri ilgilendirmeye başladı. Bu yeni anlatım biçiminin doğuşu doğrudan doğruya teknoloji ve bilim alanındaki gelişmelerin hızlanmasının bir sonucudur; çeşitli öncü sanat gruplarının araştırmalarından kaynaklanır. Gerçekten de, pek çoK sanatçı, özellikle de enformel sanattan yana olanlar, araştırmalarının bir bölümünü hareketin anlatımına yöneltiler. Bunlar arasında özellikle İtalya'daki Ball'nın çevresinde toplanan fütüristler, Blaue Reiter grubunun bazı üyeleri, ışıncılar, vb. vardı. Marcel Duchamp, rotorölyefler'iyle söz konusu alanda, üç boyutlu yapıtlara gerçek hareketi getiren öncüler arasında yer aldı. Julio Le Parc'ın kesit-yüzeyler, ışık-sürekliler, devingen-süreklikler adlı yapıtlarında olduğu kadar, Garcia Rossi'nin değişken ışıklı rölyefler'i, Stein'ın kaleidoskoplar'ı, Sobrino ve Yvaral'ın çakışmalar'ı hep bu amaca yönelik yapıtlardır. Optik kinetizm, İkinci Dünya Savaşı'nı izleyen yirmi yıl boyunca plastik sanatların anlatım tekniklerini, gücül hareketlerden olduğu kadar gerçek hareketlerden, flaşlardan, neon lambalardan, saydamlıklardan, "hareli etkilerden", kesikli aydınlatmalardan, ışık dalgalarından yararlanarak tümüyle yenilemiştir. Kinetik sanatın özgünlüğü yalnızca, bilimsel teknolojiden sanat alanında yararlanmasından kaynaklanmaz; bu akım sanat yapıtının bir dönüşüm geçirmesini sağlamaya çalışır. Yapıt kinetik olduğu zaman başlıca özelliğini oluşturan karmaşıklık, resim ve heykel sanatlarının geleneksel katagorilerinin sınırlarını aşar. Yapıt artık, sanatçının yararlandığı enerji kaynaklı yöntemlerden doğal uzamsal, zamansal dinamik boyutlar kazanmıştır. Yapımı ve gelişmesi, çevrenin (sessel, ışıksal, renksel) canlı bir biçimde değişmesiyle gerçekleşir. Sanatçı böyle bir yapıtı oluşturabilmek için ustaca giriştiği "ruhsal saldırı"yla seyircinin etkin biçimde katkısına başvurmak zorundadır. bundan böyle seyirci de yapıtın yaratılma sürecine katılmış olur. Soyut akımın en önemli eğilimlerinden doğmuş olan kinetik sanat, günümüzde bile hala geleceğe bağlı bir nitelik taşır. KİNETİK SANAT TÜRLERİ 1974’de Frank J.Malina hazırladığı Kinetik Art : Theory And Practice (Kinetik Sanat : kuram ve uygulama) adlı kitapta, Kinetik Sanat’ın kapsamını parçaları mekanik yöntemle hareketli kılan üç boyutlu nesne ve kuruluşlar olarak tanımlamış, ayrıca film aygıtlarından yararlanılarak yaratılan resimleri de bu kavram içine dahil etmiştir. Bugünkü kinetik kapsamında değerlendirilen türlerse şöyle sıralanabilir. 1. Optik Yanılsama ve Görsel İkiliklerin Olanaklarından Yararlanılarak İzleyicide Optik Oynama ve Hareket Yaratan Resimler: Bu tür yapıtlar çoğunlukla OP SANAT tanımı içinde değerlendirilir. Statik durur gibi görülen bazı eserlerde hareket algısı verebilir. Fransız resim sanatçısı Victor Vasarely’nin bazı iki boyutlu yapıtları, küçük hücremsi yüzey düzenlemeleriyle hareket ediyormuş gibi gösterilmiştir. Kişiden kişiye değişen bir yorum ve algılama kabiliyetine dayanan rengarenk plastik formlar, kareler, yuvarlaklar, ilgi çekici düzenlemelerle yüzeyleri dolduran bir sanat olan kinetik sanat 1955’de Paris’te Victor Vasarely tarafından tanıtılmışken günümüzde bu sanatın merkezi Newyork’ta gösterilmiştir. Vasarely, dünyada Kinetik Sanatın babası olarak tanınır. 2. İzleyicinin Mekan İçinde Yerini Değiştirmesiyle Biçim Değiştiren İşler: Bunun ilk örneği ELLİSSİTSKİ’nin 1928’de Hannoverde tasarladığı “Soyut Galeride” ki uygulamasıdır. 1950’den sonraysa Venezüella’da ressam SOTO, İsrailli sanatçı AGAM ve Fransız Görsel Sanatlar Araştırma Grubu (GRAV) benzer türde çalışmalar yapmıştır. 3. Neon Işıklı İlanlarda olduğu gibi, bir işin kademeli olarak aydınlatılmasıyla elde edilen ışık akışından yararlanarak yaratılmış hareket yanılsamasının bulunduğu Yapıtlar: “Işık Sanatı” bu yöntemden yararlanmıştır. Nicolas Schoefe; kinetizmin temel malzemesi olan mekan, ışık, zaman, dinanizm ilkelerini ortaya koyan Nicolas akımın kuramcısı olarak kabul edilir. Heykellerinde devinim ve ışık yansıması sorunlarını irdelemiştir. 4. Calder’in Mobilleri gibi hareket sağlayan bir aygıt olmaksızın kendiliğinden hareket kazandırılan üç boyutlu nesneler 5. Bir aygıt aracılığıyla hareket kazandırılan üç boyutlu nesneler ALEXANDER CALDER (22 Temmuz 1898 – 11 Kasım 1976) Sandy Calder olarak da bilinen ABD'li heykeltıraş ve ressam, en ünlü çalışması mobildir. Alexander Calder ayrıca tablo, taş baskı, oyuncak, kanaviçe ve mücevher gibi çalışmalar da oluşturdu. 22 Temmuz 1898 tarihinde Lawnton, Pennsylvania'da doğdu. Sanatçı bir aileden geldi. 1902 yılında dört yaşındayken, şimdi Metropolitan Museum of Art New York'ta bulunan babasının heykeli için çıplak poz verdi. Aynı yıl içinde, ilk heykel çalışması olan kil fili tamamladı. Üç yıl sonra babası tüberküloz geçirdiği için annesi ile birlikte Oracle, Arizona'ya taşındı ve bir yıl için çocukları, arkadaşlarına bıraktı. Çocuklar, ebeveynleri ile 1906 yılının Mart ayında tekrar biraraya geldiler ve Arizona'daki çiftlikte aynı yılın sonbaharına kadar kaldılar. Arizona'dan sonra Calder'ın ailesi Pasadena, Kaliforniya'ya taşındı. 1909 yılında, dördüncü sınıftayken ailesi için Noel hediyesi olarak pirinç levhadan bir köpek ve bir ördek heykeli oluşturdu. alder, bir sanatçı olmaya karar verince Art Students League of New York'a yerleşti. Öğrenciyken, 1925 yılında National Police Gazette için çalıştı. Burada Ringling Brothers and Barnum and Bailey Circus çizimleri için görev aldı. Daha sonraki çalışmalarında tema olacak olan sirke hayran oldu. 1926 yılında, Calder Paris'e taşındı. Sırp oyuncak tüccarının önerisiyle, artikülasyon ile oyuncak tasarlamaya başladı. 1927 yılında Birleşik Devletler'e geri döndü. Çocuklar için ahşaptan çekilebilen ve itilebilen oyuncaklar tasarladı ve bunlar, Gould Manufacturing Company tarafından üretildi. 1928 yılında, Calder, ticari bir galeri olan Weyhe Galerisi New York'ta ilk solo fuarını düzenlendi. 1934 yılında ise, ilk solo müze sergisini The Renaissance Society at the University of Chicago'da düzenledi. Paris'teyken Calder, Joan Miró, Jean Arp ve Marcel Duchamp gibi birçok avant-garde sanatçılarıyla tanıştı. 1930 yılında Piet Mondrian'ın stüdyosuna yaptığı bir ziyaret, onu soyut sanatta şoka uğrattı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder